Bulut teknolojisi günümüz dünyasının tüm küresel sektörlerinde bir zorunluluk haline geliyor. Hem öğretmenler hem de öğrenciler bu teknolojinin sunabileceği verimliliği, öğretim ve öğrenimdeki gelişmeleri beklediğinden, eğitim bulut bilişime geçişten büyük ölçüde yararlanmaya hazırlanıyor.
Hükümetler ve idareler artık okullarda, üniversitelerde ve diğer çevrimiçi öğrenme platformlarında bulut bilişim ihtiyacını fark ettikleri için eğitim ortamlarında dijital dönüşüm için küresel trendi destekliyor. 2019 yılında, İngiliz hükümeti okul operasyonlarını buluta nasıl taşıyacağı ve bulut teknolojilerin kullanımı hakkında bir dizi kılavuz yayınladı. Bu girişim, ülkenin eğitim sisteminde bulut bilişim konusunda iyi bir dijitalleşme çalışmasının önemini vurgulamaktadır.
İşte Kyocera'ya göre eğitim alanında bulut teknolojilerinin sağladığı 5 temel fayda
1. Maliyetleri azaltır
Okulların bulut teknolojisini entegre ettikten sonra fark edecekleri en büyük avantajlardan biri, genel finansal maliyetlerde önemli bir azalmadır. Pahalı çalışma kitaplarına ve ders kitaplarına para harcamak yerine, hem öğretmenler hem de öğrenciler çevrimiçi olarak ihtiyaç duydukları tüm içeriğe sahip olacaklar. Bulut teknolojisini kullanmak, orta vadede fiziksel kağıt kitaplara yatırım yapmaktan daha ucuz olduğunu kanıtlıyor.
Benzer şekilde, bulut tabanlı içerikler, mobil, tablet veya dizüstü bilgisayarlarla uyumlu ve erişilebilir olduğundan okulların karşı karşıya olduğu muazzam kağıt maliyetlerini ortadan kaldırır. Bu sadece eğitim kurumları için finansal olarak faydalı olmakla kalmaz, aynı zamanda karbon ayak izlerini en aza indirmeye de büyük katkıda bulunur.
2. Daha fazla kaynakla, öğrenmeyi teşvik eder
Bulut bilişim sayesinde okullar çevrimiçi formatta hiç olmadığı kadar çok içerik aktarabilir, oluşturabilir ve düzenleyebilir. Bu, eğitim kaynaklarına her zamanve her yerde erişim anlamına gelir.
Bu aynı zamanda öğrenmeyi de teşvik eder, çünkü bazı öğrenciler çevrimiçi olarak sunulduğunda eğitim programlarına, kurslara ve hatta üniversitelere kaydolmayı daha kolay ve çekici hale bulmaktadır. Gerekli tüm eğitim içeriğine birkaç tık uzaklıkta olmak, gelecekteki öğrencilerin istedikleri zaman veya istedikleri yerde çalışmalarına izin verecektir.
3. İçerik kalitesini yükseltir
Bulut teknolojisi, bulutta depolanan tüm öğretim kaynaklarının güncel ve yüksek kalitede olmasını sağlamak için eğitim sağlayıcılarının düzenlenmeleri gereken içeriği güncellemelerini ve değiştirmelerini sağlar.
Bunun öğrenme üzerinde önemli bir etkisi olacaktır. Geleneksel olarak eğitim sektöründe kullanılan ders kitapları çok sık güncellenmemiştir. Sonuç olarak, teknolojiye adapte olamayan okullar bazen yeni basımların yayınlanmasını beklerken, eskimiş kaynakları kullanacaklardır. Bulut ile bu artık bir sorun değil.
4. Öğretim methodlarını geliştirir
Bugünün devam eden teknolojik ilerlemeleri, öğretmenlerin derslerini planladıkları ve öğrencilere ulaştırma şekillerinde yenilik yapma ve daha yaratıcı olmaları için yeni fırsatlar sunmaktadır.
Bulut içeriğini kullanmak, yarının dijital dünyasında liderlik yapacak genç öğrenciler arasında elektronik ve etkileşimli öğrenmeyi teşvik etmenin harika bir yoludur. Multimedya öğrenmenin, öğrenciler için teşvik edici olduğu ve sınıfları daha keyifli hale getirdiği kanıtlanmıştır.
5. Öğretmenlere zaman taasarrufu sağlar
Dijital içeriğe geçişin, eğitim sağlayıcıları için zaman kazandıran bir yöntem olduğu kanıtlanmıştır. Çevrimiçi bulut teknolojisinin sunduğu esneklik, öğretmenlerin arzu ettikleri zamanda ve yerde ders planları hazırlamalarını sağlar.
Tek bir platform aracılığıyla öğretmenlerin işbirliği de kolaylaştırılmıştır. Eğitim sağlayıcıları, fikirleri ve kaynakları istedikleri zaman ve yerde paylaşabilirler.
Sonuç olarak, küresel eğitim sektörünün gerekli dijital dönüşümü bulut bilişim kullanımı ile başlar. Eğitime katılan herkesin dijitalleşmeye geçişten ne kadar kazanç sağladığını görmek kolaydır. Bulut bilişim, önemli eğitim içeriğine dijital olarak erişmek, paylaşmak, güncellemek, yönetmek ve indirmek için modern ve basit bir yol sunarak eğitim sektörünün mevcut ve gelecekteki zorluklarına bir çözüm öngörmektedir. Bu yaklaşımla, organizasyonlar sadece mali yüklerini azaltmakla kalmaz, aynı zamanda öğrenim deneyimlerini ve öğrenci memnuniyetini artıran yepyeni bir kaynak ve etkinlik dünyasından da yararlanabilir.
