Lütfen kullanıcı adınızı veya e-postanızı girin. Size şifrenizi nasıl sıfırlayacağınızla ilgili talimatları içeren bir e-posta göndereceğiz. Kullanıcı adınızı unuttuysanız, şifrenizi sıfırlamak için e-posta almadıysanız veya yardıma ihtiyacınız varsa destek ekibimize başvurun.
Veritabanımızdan doğru bir e-posta girdiyseniz, yanıt vereceğiz…
Bilgilerinizi yerel satış merkezinize göndererek yeni bir hesap isteyebilirsiniz. Onaylandıktan sonra size geçici bir şifre göndereceğiz.
Şu anda, kayıtlı kullanıcılar Kyocera Document Solutions Ortakları ve Çalışanları ile sınırlıdır. Yerel eski Extranet'inizin hala aşağıdaki düğme aracılığıyla aktif ve erişilebilir olduğunu lütfen unutmayın.
İş hayatında her gün masalarımızdan geçen yüzlerce, hatta binlerce kağıdın çevreye ne ölçüde zarar verdiğini hiç düşünmüş müydünüz? Ya da neden dünyanın önde gelen firmalarının dijital dönüşüm çerçevesinde “kağıtsız ofis” kavramını iş akışlarına entegre etmeye çalıştıklarını? Kağıt tüketimini azaltma konusunda dünyanın en önemli kar amacı gütmeyen organizasyonlarından biri olan ve bünyesinde onlarca firmayı bulunduran The Paperless Project’in yayınladığı 2017 tarihli “Kağıt Gerçekleri: Kağıt Tüketiminin Etkileri” (Facts About Paper: The Impact of Consumption) raporu bu önemli konuda çarpıcı bilgiler içeriyor.
İşte söz konusu raporda yer alan en çarpıcı istatistiki bilgilerden birkaçı;
1. Ortalama bir ofis çalışanı yılda tam 10 bin adet kağıt tüketiyor. Aynı çalışan ofiste geçirdiği zamanın %30 ila 40’ını e-posta adresinde, işyerindeki dosya dolabı ve/veya çekmecelerde depolanan dokümanları bulmaya çalışarak harcıyor.
2. Ofislerde kullanılan kağıtların %45’i aynı gün içinde çöpe atılıyor.
3. Dünya çapında endüstriyel amaçlarla kesilen ağaçların %40’ı yalnızca kağıt üretimi için kullanılıyor.
4. Ortalama bir doküman aynı gün içinde 9 ila 11 kez fiziksel olarak çoğaltılıyor.
5. Dünya üzerinde yer alan işletmelerin %70’ten fazlası yangın, sel gibi bir doğal afet sonucu basılı dokümanlarını kaybetmeleri durumunda üç hafta içinde iflas edeceklerini belirtiyorlar.
6. Ortalama bir işletmenin depoladığı kağıt miktarı her yıl %22 oranında artıyor.
7. Kağıt endüstrisinde bir ton kağıt elde etmek için başka herhangi bir sektörün bir ton ürün ortaya çıkarmak için tükettiğinden daha fazla su tüketiliyor.
8. Kağıt ve kağıt hamuru; A.B.D. ve Kanada’da çevreyi en fazla kirleten endüstriyel atıklar arasında üçüncü sırada yer alıyor.
9. Kesilen ağaçlar her yıl küresel sera gazı salınımının %12 ila 17’sini oluşturuyor.
10. Mevcut hızla ağaç kesmeye devam edersek tüm yağmur ormanları 100 yıldan kısa süre içinde tükenecek.
Özellikle ofis tipi çalışma alanlarındaki gereksiz kağıt tüketimi günümüzde çevreyi en çok tehdit eden etkenlerden biri. Her gün dünya çapındaki milyonlarca ofiste dijital olarak depolanabilecek milyarlarca doküman yalnızca alışkanlıktan kağıt üzerine basılarak depolanıyor. Bu durum yalnızca çevreye zarar vermekle kalmıyor, rekabet ortamında öncelikli amacı maliyetlerini kısıtlayarak karlılığını artırmak olan her boyuttan işletmenin sırtına önemli bir maliyet yükü de yüklüyor. Bu nedenle öncelikle ofislerde kullanılan basılı doküman miktarının azaltılmasını, uzun vadede ise tamamen kağıtsız çalışma biçimlerinin yaygınlaşmasını destekleyen dijital ofis kavramını değerlendirmek bugün erteleyebileceğimiz ya da kaçınabileceğimiz bir şey olmaktan çıkmış durumda.
KYOCERA Document Solutions olarak kurulduğumuz günden bu yana hem iş akışları sırasında yaşanan kağıt tüketimini en aza indirecek, hem de dokümanların sanal ortamda kategorize edilip etkili biçimde depolanmasına imkan verecek yazılım çözümleri geliştiriyor ve müşterilerimize sunuyoruz. Bunun yanı sıra ürün portföyümüzde bulunan çok fonksiyonlu fotokopi makinesi ve yazıcıların hem gövdelerini, hem de iç aksamlarını geri dönüşümü mümkün, çevre dostu malzemelerden üreterek sarf malzemeleri miktarını en aza indiriyoruz. Şirket felsefemize göre çevrecilik bir tercih meselesi ya da yalnızca popüler olduğu dönemlerde prestij kazanmak adına dikkate alınacak bir faktör değil, içinde bulunduğumuz dünyaya ve topluma karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek için ön planda tuttuğumuz vazgeçilmez bir prensip.